23 Nisan 2015 Perşembe

Atölye Çatı Katı (YDA) 4. hafta


Çocuklarla çembere oturduğumuzda içlerinden biri iki hafta önce getirdiğimiz teklifi hatırlattı;


- Biz atölyeye isim bulacaktık?
- Aa evet..
“Neler olabilir? İsim düşündünüz mü?”
- Zeki çocuk atölyesi
- Mutlu atölye

- Bilim atölyesi...



“Tamam, bunları aklımızda tutabilecek miyiz? Önce bir listeleyelim mi unutmamak için?”
- Ben yazarım.
“Herkes fikrini söylesin öyleyse, sonra da içlerinden birini seçelim”
- Bilim atölyesi
- Eğlenerek öğrenme atölyesi
- Eğlence ve çocuk atölyesi
- Zeki çocuk atölyesi
- Eğlenceli atölye
- Bilim çocuk atölyesi
- Mutlu atölye
- Keşfederek öğrenme atölyesi
- Kuş atölyesi

“Peki atölyenin ismini nasıl seçeceğiz?”
- Herkes seçtiği ismi küçük kağıda yazsın, en çok yazılan isim olur.
- Evet biz sınıf başkanını da öyle seçiyoruz okulda.

Küçük kağıtlara istedikleri isimleri yazdılar. Ancak “Keşfederek Öğrenme Atölyesi” ve “Zeki Çocuk Atölyesi” eşit oy aldı.

- İşte, eşitlik...
“Peki şimdi ne yapacağız?”
- O ikisinden birini seçeceğiz şimdi.
Herkes istediği isimi yazıp tekrar teslim etti.



Onlar yazarken sorduk;
“Eşit ne demek?”
- Birbiriyle aynı olması...
- Mesela 12 elmayı 6 kişiye eşit bölebiliriz, hepsine 2 tane veririz.

“Hmm, peki elimizde 15 tane varsa, 6 kişiye eşit paylaştırabilir miyiz?”
- Hayır (çoğu)
- Evet evet olur, 1 dakika…
Biraz düşünüp elleriyle aklından işlem yaptıktan sonra,
- Herkese 2,5 tane verirsek eşit olur.
- Nasıl yani?
- Nasıl olacak ki o?


“Gösterebilir misin bize nasıl olacağını?”
- Nasıl göstersem… Kalemlerle yapabiliriz, şimdi bana 6 kişi lazım, kimler gelmek ister?


Katılmak isteyenleri yanına çağırdı. Önce kalemlerin hepsini alıp dağıtmaya başladı. Sonra vazgeçip 15 kalemi ayırdı ve herkese 2,5 tane paylaştırdı. Buçukları kapaklarını çıkardığı kalemlerle yaptı :))


Yapılandırılmamış projelerde çocuklar kendi fikirlerini istedikleri zaman istedikleri şekilde uygulamaya geçirebildikleri için daha heyecanlı ve konuya merakları daha fazla oluyor. Böylece kendi ilgi alanlarını odaklanarak derinlemesine çalışma fırsatı bulabiliyorlar. Bu sırada oyun oynadıklarını düşündükleri için o sırada neler öğrendiklerinin farkında olmuyorlar. İşte Reggio Emilia ilhamlı öğrenmenin en güzel yanı, çocuklar oyun oynarken projeler üretiyor ve kendi meraklarıyla öğreniyorlar. Böylece daha kalıcı bildi ediniyorlar. Ve aslında öğrenmeyi öğreniyorlar.


Geçen hafta kille 3 boyutlu olarak kendi yaptığı arabadan da arabalara merakı olduğunu biliyorduk. Arabanın yapımında teknik detayları dahi düşünüp karşılıklı tekerlekleri tellerle birbirine tutturmuştu. Ancak bu hafta yapacağı projede tekerleklerin dönmediğini ve bu şekilde sıkıcı olacağını söyleyerek  bu arabayı kullanmak istemedi.



Bu hafta elinde kutusu ve kendi proje fikriyle geldi bize,

- Evdeki arabalarıma bir otopark yapmak istiyorum. Annemin telefonunda resmi var, onun gibi bir otopark.





Hemen o sırada yanımızda olan annesinden fotoğrafı mailime atmasını rica ettim. Böylece fotoğrafı duvara yansıtabilecektim. Bu şekilde çalışmanın 2 avantajı var; hem onun bakarak yapmasına yardımcı olabilir hem de diğer arkadaşları da projeden haberdar olabilir ve katılmak ya da destek vermek isteyen projeye dahil olabilir, çalışma kolektifleşebilir.


Çocuklardan bir tanesinin dikkatini çekti fotoğraf. Nasıl yapacağını kara kara düşünen arkadaşına yardımcı olmaya geldi.

Gölge çocukların oynamaktan çok keyif aldığı, oynarken yaratıcı düşüncelerini geliştiren ve yeni fikirler, hikayeler üretmelerini sağlayan bir araç bizim için. İleriki haftalarda gölge çalışmalarımız olacak.


Yer çekimi projesinde hipotezler ve denemeler devam ediyor.
Sessizce çalışıp geçen hafta yaptıkları deneyi bu hafta geliştirdiler.


“Burada neler oluyor?”
- Ben de onu diyorum burada neler oluyor?
- Bana da söylemedi.
- Ağırlık yapıyoruz. Damlalar o ağırlıktan damlayacak mı göreceğiz.


- Altına kova lazım kaldırdığımızda. Çünkü çubuktan hiç gözükmeden böyle gelecek ve akacak (su).
- Bunu da bunlara ağırlık yapması için koyduk.


Ağırlık için yaptıkları malzeme ıslandıkça ağırlaşarak yere düştü.


Üzerine daha fazla su sıkarak çubuklarla açtıkları delikten aşağıya suyun akıp akmadığını gözlemlediler.


"Nasıl, işe yaradı mı?"
- Evet, ağırlığın olduğu yerdeki çubuklardan su damlacıkları akıyor.

Çocuklar ilk olarak çubukların yere düşmediğini gözlemledi. Buna şaşırıp neden düşmediğini araştırdılar. Bu sırada yer çekimine meydan okuduklarını düşündüler.
 Daha sonra ağırlık yapıp çubukları düşürmeye çalıştılar ancak yine çubuklar düşmedi, onun yerine kendi yaptıkları ağırlık düştü yere.
Bu sefer de batırdıkları yerde çubukların yanlarında boşluk olabileceği, ancak bu boşluklardan suyun geçebilmesi için üzerinde ağırlık olması gerektiği hipotezini geliştirdiler. Hipotezlerini denediklerinde başarılı olduklarını gördüler, su damlalar halinde ağırlık olan yerde çubuklardan yere süzüldü.

Geçen hafta yaptıkları killeri kuruyan çocuklar istedikleri zaman eserlerini boyadılar.

“Mısır tarlasını ilaçlayan uçak” eserini boyamaya başlayınca sordum;

“Uçağı yaptın, uçağın ilaçladığı mısır tarlasını da yapmak ister misin?”

İlk olarak 2 boyutlu olarak resimle mısır tarlasını tasarlaması için teşvik ettim. Resimle yaptıktan sonra, fikrini 3 boyutluya geçirebilmesi için kille yapmasını teklif ettim,


“Bunu kille de yapmak ister misin?”
- Ama nasıl yapacağım ki?
- Ben sana yardım edebilirim.
“İsterseniz internetten mısır tarlası fotoğraflarına da bakabilirsiniz.”


Zamanımız bitmişti. Unutmamaları için o sırada hemen arayıp bulduğum fotoğrafları duvara yansıttım, bir sonraki hafta mısır tarlasını kille nasıl yapabilirler düşünüp gelmeye karar verdiler.


Yoksa siz de çocuklar gibi atölyenin heyecanına kapılıp oylamamızın sonucunu öğrenmediğinizi unuttunuz? :))

Çocuklar konu matematiğe geçince oylamayı unutup sonrasında da bugün neler yapacaklarına odaklandılar.

Açıklayalım sonucu; atölyemizin çocuklar tarafından konulan ismi;

“Keşfederek Öğrenme Atölyesi”

Atölyede çocuklarla sohbetlerimizde hiç “keşif” sözcüğünü kullanmamış olmamıza rağmen keşfettiklerinin farkında olmaları ve bu şekilde öğrendiklerini düşünmeleri bizi de çok mutlu etti, amacımıza emin adımlarla ulaşacağımızı gösterdi bize. :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...