2 Nisan 2015 Perşembe

Fasulye Projesi - Atölye Çatı Katı (YDA) 2. Hafta


Çocuklarla beraber yapacağımız Reggio Emilia ilhamlı projelerin özellikle yapılandırılmamış projeler olmasını istiyoruz. Bu nedenle de onların dillerini iyi bir şekilde dinlemeye özen gösteriyoruz. İlk iki haftayı tamamen çocukları tanımaya, gözlemlemeye, onların atölyeyi gözlemlemesine ve fikir üretmelerine ayırdık.

İlk haftalarda yapacağımız gözlemler sırasında çocukları projelerle tanıştırmak, yürüteceğimiz projelerimizin nasıl ilerleyeceğini daha iyi kavramalarını sağlamak ve hepsinin birlikte yürütebileceği bir proje olabilmesi için yarı-yapılandırılmış bir "fasulye projesi" yapmaya karar verdik.

Fasulye projesi çocukların doğaya yakınlaşması, neden-sonuç ilişkisini gözlemleyerek kendilerinin kurması, proje içinde yaşanan başarısızlığın projenin başarısızlığı olmadığını anlayabilmeleri gibi pek çok konuda farkındalık sağlamak için önemli bir proje. Çocuklar bu sayede sorumluluk üstlenerek kendi fasulyelerini büyütmeye çalışıyorlar. Büyüyen fasulyelerini çizdirdiğimizde her aşamasının daha fazla farkına varıyorlar çünkü çizerken bakmaktan daha ötesini yaparak artık "görüyorlar".
Fasulyeleri büyümezse neden büyümediğini düşünüp tartışarak tekrar tekrar deneyebiliyorlar. Başarısızlıklar sonucu "neyi yapmamaları" gerektiğini öğreniyorlar. Bu sayede adım adım, kendi deneyimleriyle başarıya ulaşıyorlar ve yaşayarak öğrendikleri için kalıcı bilgi edinmiş oluyorlar.

"Yarı-yapılandırılmış proje" çocukların fikirleriyle değil, bizim verdiğimiz konuya olan meraklarıyla başlayan ve daha sonra çocukların ilgileri ile devam eden bir proje çeşidi. Biz de ilk olarak "Çevre" hazırlayarak çocukların konuya ilgisini çekip merak etmelerini sağlamak için masanın üzerine cam kavanozlar, bir kutu fasulye ve su koyduk.

Çocukları masaya çağırdığımızda birkaçı geçen haftaki deniz kabuğu deneyini fark etti. Geri kalanı ise kutudaki fasulyeleri görerek,
- Bunlar ne?
"Sizce ne olabilir?"
- Onlar ne ya?
- Bence çakıl taşları...
- Biliyordum da unuttum adını.
- Birazcık fasulyeye benziyor.
- Ben de onu diyecektim şimdi.
- Küçük beyaz taşlara benziyor.
- Bence de fasulyeye benziyor.
- Tohum tohuum...
"Nasıl anladın tohum olduğunu?"
- Taş biraz daha sert olur çünkü.
"Tohum nasıl olur?"
- Yok yok bu fasulye bence. Tohum bu kadar büyük mü olur?
"Tohum ne demek?"
- Bir şeyi ekerken tohum kullanıyoruz.
- Mesela yüksek ağaçların yetişmesi için tohum gereklidir. Tohum olmazsa ağaçlar da olmaz.
- Ağaçlar olmazsa nefes de alamayız.
- Çünkü ağaçlar havayı temizliyor.
- Hayır havayı üretiyor.
- Temizliyor da...
- Hem ağaçlar meyve vermezse tohumlar bitebilir. Meyvelerin içinde de tohum olduğu için meyve olmazsa tohum da olmaz.
"Şimdi burada iki farklı görüş çıktı, o dedi ki ağaçlar havayı üretiyor, o dedi ki temizliyor. Sizce ağaçlar havayı üretiyor mu, ağaçlar havayı temizliyor mu?"
- Temizliyor, pis havayı içlerine çekiyorlar, onun yerine temiz hava veriyorlar.
"Sizce dünyada hiç ağaç olmasa hala hava olur mu?"
- Olmaz (hepsi)
- Hava kirlenir ve biz de nefes alamayız, ölürüz.
- Hava olmazdı ağaçlar olmasa.
"Hava olur da kirlenir mi yoksa hiç mi olmaz?"
- Olur, çok kirlenince nefes alamayız.
- Hiç olmaz. Uzayda ağaç yok, hava da yok.
"Uzayda hava yok mu?"
- O zaman uzaya niye tüple gidiyorlar ki?
- Tüple mi? Uzayda çünkü değişik hava var. Biz o yüzden tüp alıyoruz, havamız biterse diye.
"Uzayda nasıl hava var? Bizim nasıl havaya ihtiyacımız var?"
- İkisi de değişik.
- Uzayda hava olmadığı için tüp olmadan yaşayamayız.
"Ama X uzayda değişik hava olduğunu söyledi."
- Benim bildiğime göre uzayda hava yok.
- Aynen.
"Peki bunu nasıl anlayabiliriz? Anlayabilir miyiz?"
- Bunu ancak, bilgisayardan falan öğrenebiliriz.
- Anlayabiliriz, hiç ağacın olmadığı bir yerde durmaya çalışalım, ya da nefesimizi tutmaya çalışırsak öğrenebiliriz bence.
- Burada hiç ağaç yok ki şu an?
(Artık sorular çocuklardan da gelmeye başlıyor, dikkatinizi çekeyim :))
- Ama camlar açılıyor,
- Ama şu an camlar kapalı.
- Önceden hava geliyor, bina inşa edilirken üstü açık oluyor hep hava giriyor.
- Ama sonra kapanırken hava çıkıyor.
- Evet. Ama camların oralarda, kenarlarda göremediğimiz küçücük su tutmayan delikler var, oradan nefes alabiliyoruz. Onlar olmasa binaların içinde ölebilirdik.

"Peki hiç hava olmayan bir yere bir ağaç tohumu dikersem büyür mü?"
- Büyümez.
"Neden?"
- Çünkü hava olmayan yerde su da olmaz.
"Ağaç havayı kendi üretiyor dediniz?"
- Ama ağaç su olmadan büyüyemez ki.
- Ağaç besinini kendi üretiyor. Kendisi su üretirken kendisi için kullanamaz.

Fasulye Projesine henüz başlamadan konu nereden nerelere geldi. Küçücük bir fasulyeden başladık, ağaçlara, uzaya, binaların mimari yapılarına varana kadar farklı konular hakkında konuşup fikirlerini dile getirdi çocuklar.


Çocuklar fasulyelerini kavanozlara pamuk koyarak fasulyeler dışarıdan görünecek şekilde yerleştirdiler. Fasulyelerin görünmesini biz istedik çünkü her gün resmini yapmalarını istedik çocuklardan.
İçlerinden biri daha önce fasulye büyüttüğü için arkadaşlarına yardımcı oldu, gerekli malzemeleri söyledi;
(- Pamuğu ne kadar ıslatacağız? sorusunu soran arkadaşına)
- Pamuğun hep nemli olması gerek.
- Fasulyeye su ulaşması gerek.
- Buranın hava şartları uygun değilse büyümeyebilir. 

Sonra kendisi bize sordu;
- Ama fasulyeleri burada yetiştirirsek, her gün sulamamız lazım, nasıl sulayacağız? Haftada 1 kere geliyoruz. Bitkilerimiz ölür?
" Bunu bir düşünelim"
- Eve götürelim?
- Eve götürürüz götürmesine de...
"Peki ya unutursanız ne olacak?"
- Unutmayız ki.
"Eve götürenler her gün fasulyesini çizmeyi kabul ediyorsa götürsünler o zaman?"
Bir kısmı eve götürüp bakmayı ve çizmeyi kabul ettiler. Diğerlerinin fasulyeleri atölyede kaldı.


Fasulyelerini daha iyi gözlemleyebilmeleri ve büyüme aşamalarına daha yakından şahit olmaları için çocuklardan fasulyelerini her gün çizmelerini istedik.

Bir de fasulyeler büyüdüğünde nasıl olduğunu bilenlerle de bilmeyenlerle de fasulyelerinin hayali büyümüş hallerini düşünmelerini ve çizmelerini istedik. Çok değişik fikirler ve çizimler ortaya çıktı.

Atölyenin sonunda yapacağımız sergide onları da sergileyeceğiz. Bazı çizimlere çok şaşırdık, inanın siz de çok şaşıracaksınız :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...